MUSAHİPZADECELAL (1870 – 1959) Milli Edebiyat dönemi oyun yazarıdır. (Dönemin önemli makale, fıkra ve deneme yazarları, söylevcileri: Yakup Kadri Ruşen Eşref, Yahya MilliEdebiyat Dönemine Giriş. Milli Mücadele Dönemini Konu Alan Romanlar. Şair ve Yazarlar. Ömer Seyfettin. Ali Canip Yöntem. Ziya Gökalp. Mehmet Emin Yurdakul. Hamdullah Suphi Tanrıöver. Faruk Nafiz Çamlıbel. Tolstoy’un Savaş ve Barış, Halit Ziya’nın Mai ve Siyah adlı eserleri realist akımın etkisindedir. Türk edebiyatında İlk realist roman, Recaizade Mahmut Ekrem’in “Araba Sevdası”dır. Romantik Roman Bu roman türünde kişilerin duyguları, arzuları ve düşünceleri, içten gelen doğal ve gerçek olgular gibi görülür. Aşağıda ekspresyonizm sanatçıları, temsilcileri ve eserleri ile birlikte ekspresyonizme dair her şeyi bulabilirsiniz. Ekspresyonizm 1900 ile 1930 yılları arasında etkili olmuş bir sanat cTfbK9m. II. Meşrutiyet’ten sonra başlayan milliyetçilik akımı her alanda olduğu gibi edebiyatta da kendisini göstermiş ve “Milli Edebiyat” akımı ile millî/ulusal kaynaklara yönelme başlamıştır. 1911’de Ali Canip Yöntem, Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp’in yayımladıkları “Genç Kalemler” dergisiyle başlayan akım, kısa sürede değişik sanat anlayışlarını savunan sanatçılar tarafından da benimsenmiştir. Milli Edebiyat sanatçıları Batı’yı körü körüne taklit etmeye karşı çıkmıştır; ancak edebiyatta Batılı türler olan makale, fıkra, roman, hikaye gibi türleri kullanmayı yanlış Edebiyatın getirdiği en önemli yenilik Yeni Lisan hareketini başlatarak dilde o döneme kadar değişik zamanlarda hedeflenen; ancak başarılamayan sadeleşme hareketini başarmak olmuştur. Bu dönem sanatçıları, konuşma diliyle edebiyat kendilerine kaynak olarak kendi öz kültürlerini görmüşler ve milli ögelerden beslenmişlerdir. Bu dönemde yaşanan Milli Mücadele de dönemin değişik eserlerinde aile hayatı, ahlaki çöküntü gibi toplumsal konular işlenmiş, sanatçılar o dönemde yaşanan sosyal sorunları eserlerine önceki dönemlerde yüzeysel işlenen Anadolu ve Anadolu halkı bu dönem sanatçılarının birçok eserinde işledikleri temayı, gerçekçi bir biçimde ele almak isteyen sanatçılar, gözleme önem vermiş ve eserlerinde gözlemle topladıkları bilgileri her kesimden insanın sorunları dile getirilmiş, Servet-i fünun Edebiyatında yapılan “sadece aydın insanların dertlerini anlatma” geleneğinden dönem edebiyatı toplumsal özellik göstermiş, sanatçılar hem dönemine ayna tutmuş hem de yaşanılan toplumsal sorunlara çözüm yolları taklitçiliğinden kaçınarak, milli konulara yönelme, yeni ve milli bir edebiyat ortaya koyma amacı kültürü ve tarihi el değmemiş bir hazine olarak kabul birliğini, ulus-devlet anlayışının temeli olarak gören Milli Edebiyatçılar Türkçeyi bilim ve sanat dili haline getirme, dil bilinci yoluyla milli bilinç oluşturma, halk kül- türüne yönelme ve halkı eğitme gibi amaçlarına ulaşmak için dilde sadeleşmeye gitmişlerdir. Sade bir dili savunmuşlar, dilde karşılığı bulunan ve dilimize fazla oturmayan Arapça ve Farsça sözcükler kullanılmamıştır.“Toplum için sanat” anlayışı çerçevesinde eserler ortaya yaşamı ve sorunlarının yanı sıra bireysel konular da üslup önemsenmiş, mizah ve hiciv türünde eserler de verilmiştir. Milli Edebiyat Dönemi Sanatçıları Mehmet Emin Yurdakul Türkçülük düşüncesini şiir sahasında ilk defa sanat ideali haline getiren Giderken isimli şiirinde “Ben bir Türküm, dinim cinsim uludur.” mısralarıyla Türk edebiyatında Türklük heyecanını dile getiren ilk şöhretli şiir bireysel konuları işlememiş, Türklükle ilgili tüm konuları Şair ve Türk Şairi isimleriyle ölçüsüyle sade bir dille şiirlerini şairane söyleyiş ve estetik kaygı çok azdır. *Sone , serbest müstezat gibi halk şiiri türlerinin dışında çeşitli türleri de kullanmıştır. Mehmet Emin Yurdakul Şiirleri Türkçe Şiirler Aydın Kızları Türk Sazı Mustafa Kemal Ey Türk Uyan Ankara Tan Sesleri Düzyazı Ordunun Destanı Fazilet ve Asalet Dicle Önünde Türkün Hukuku Turana Doğru Kral Corc’a Zafer Yolunda Dante’ye Ziya Gökalp Türk milliyetçiliğinin esaslarını herkese duyurarak, Türkçülük düşüncesini ilk defa sistemleştiren fikir Türk milletini yükseltmektir demiş, çalışmalarını bu yönde sürdürmüştür. Şiir için değil şuur için çalıştığını dile kullandığı eserlerini sade bir dille yaygınlaşması için çalışmış, konuşma dili ile yazı dilinin aynı olması için çaba göstermiştir. Ziya Gökalp Eserleri Kızıl Elma Yeni Hayat Altın Işık Mektup Malta Mektupları Türkçülüğün Esasları Türkleşmek İslamlaşmak Muasırlaşmak Türk Töresi Türk Medeniyet Tarihi Ömer Seyfettin Türk edebiyatında hikayeleri ile tanınır. Onun zamanına kadar hiçbir sanatçı salt hikaye türünde ön plana konularını günlük yaşantılar , çocukluk anıları, menkıbeler, efsaneler, folklor, halk fıkraları amaç milli bilinci Maupassant tarzını sade bir dil okuyucuyu şaşırtarak gerçekliği çok açık ve hatta çirkin denilebilecek konuları bile oldukça açık dışında şiir, roman,makale, fıkra, tiyatro türlerinde eserler vermiştir. Hikayeleri Hürriyet Bayrakları Primo Türk Çocuğu Kızıl Elma Neresi Çanakkale’den Sonra Ashab-ı Kehfimiz uzun hikayeEfruz Bey uzun hikayeAndİlk NamazKaşağıFalakaBomba KerametBeyaz Lale Kurbağa DuasıBahar ve Kelebekler Yüz AkıTuhaf Bir Zulüm YeminBaşını Vermeyen Şehit Yüksek ÖkçelerPembe İncili Kaftan KoçForsa KülahVire Nasıl KurtarmışTopuzTeke Tek ÇakmakBüyücü Kurumuş AğaçlarKütük DeveTeselli Gizli Mabed Ali Canip Yöntem Milli Edebiyat’ın daha çok fikir ve ilim sahasında çalışmış, topluluğun ateşli bir savunucusu Edebiyat’ın yayın organı olan Genç Kalemler dergisinin başyazarlığını yapmış , Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp ile birlikte bu topluluğun kurucusu şiirlerini aruzla yazmış , Milli Edebiyat’a dahil olduktan sonra sade bir dille ve heceyle toplumsal konuda şiirler tarihi araştırmaları ve Milli Edebiyat tartışmalarında yazdığı yazılarla öne çıkmıştır. Şiirleri Geçtiğim Yol Makale Milli Edebiyat ve Cenap Bey’le Münakaşalarım Epope İnceleme Türk Edebiyatı Antolojisi Edebi Nevilerle Mesleklere Dair Malumat Ömer Seyfettin Hayatı ve Eserleri Fuat Köprülü Türkoloji çalışmalarıyla tanınan tarihçisi, araştırmacı ve edebiyatını bilimsel yöntemlerle inceleyen ilk bilim tanımadığı birçok yazar ve şairi ilim alemine tanıtmıştır. Eserleri Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar Türk Edebiyatı Tarihi Türk Saz Şairleri Antolojisi Divan Edebiyatı Antolojisi Türkiye Tarihi Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu Bugünkü Edebiyat Nasrettin Hoca Türk Dili ve Edebiyatı Hakkında Araştırmalar Rıza Tevfik Bölükbaşı İlk şiirlerini Servet-i Fünun tarzında yazmış daha sonra halk şiirine dönmüştür. Lirik tarzdaki koşmaları ve nefesleriyle şiire yeni bir soluk getirmiştir. Çok bilgili olması ve verdiği felsefe derslerinden dolayı Feylesof olarak anılmıştır. Milli Edebiyat döneminde heceyi kullanmadaki başarısı ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Şiirlerinde aşk, doğa, çocukluk anıları gibi konuları işlemiştir. Eserleri Serab-ı Ömrüm Halide Nusret Zorlutuna Aruzla yazdığı şiirleri de vardır ancak asıl ününü heceyle yazdıklarıyla kazanmıştır. Serbest tarzda yazdığı şiirler de aşk şiirleri yazmış daha sonra yurt güzellikleri ve mistik tarzda şiirler de Muharrirat yazarların annesi olarak roman , öykü türlerinde eserleri yaşamını da şiirlerinde konu edinmiş ve hüzünlü, lirik şiirler yazmıştır. ŞiirGeceden Taşan DertlerHikaye Yayla Türküsü Yurdumun Dört Bucağı Ellerim BomboşBeyaz SelviBüyük Anne Aydınlık KapıRomanKüller Sisli Geceler Gül’ün Babası Kim Aşk ve Zafer Halide Edip Adıvar Romanlarıyla tanınan sanatçı mensur şiir, hikaye, anı, tiyatro gibi türlerde de eserler vermiştir. Romanlarının en önemli yanı karakter oluşturmadaki başarısıdır. Romanlarında kadın psikolojisini çok başarılı bir şekilde anlatmıştır. Bireysel duygularını ve kadın duyarlılığını anlattığı ilk romanları, Milli Mücadele yıllarını anlattığı ikinci dönem romanları, son dönem töre romanları olarak üçe ayrılır. Kurtuluş Savaşına katılmış, mitinglerde ateşli konuşmalar yapmış ilk kadın aydınımızdır. Savaşı bizzat yaşadığı, savaşın içinde olduğu için eserlerinde o havayı çok iyi yansıtmıştır. Dili kusurludur ancak konularda çok başarılıdır, sağlam gözlemleri ve güçlü tasvirleri vardır. Romanları Seviye Talip Raik’in Annesi Handan Yeni Turan Ateşten Gömlek Kalp Ağrısı Vurun Kahpeye Zeyno’nun Oğlu Mev’ud Hüküm Sinekli Bakkal Yolpalas Cinayeti Tatarcık Sonsuz Panayır Döner Ayna Akile Hanım Sokağı Kerim Ustanın Oğlu Sevda Sokağı Komedyası Çaresiz Hayat Parçaları Hikayeleri Harap Mabetler Dağa Çıkan Kurt Kubbede Kalan Hoş Seda Oyun Kenan Çobanları Maske ve Ruh Anı Türk’ün Ateşle İmtihanı Mor Salkımlı Ev Reşat Nuri Güntekin Roman ve hikayeleriyle Anadolu insanını halkın yaşantısını, dertlerini, inançlarını zengin bir şahıs çeşitliliği içinde bir gözlemci olan yazar, karakterleri çok başarılı romantizm ve realizm iç içedir. *Sade ve canlı bir dili vardır, özellikle tiyatrolarında sahne dili oldukça başarılıdır. Romanları Çalıkuşu, Gizli El, Damga, Dudaktan Kalbe, Akşam Güneşi, Bir Kadın Düşmanı, Yeşil Gece, Acımak, Yaprak Dökümü, Kızılcık Dalları, Gökyüzü, Eski Hastalık, Ateş Gecesi, Değirmen, Miskinler Tekkesi, Harabelerin Çiçeği, Kavak Yelleri, Son Sığınak, Kan Davası Hikayeleri Gençlik ve Güzellik, Eski Ahbap, Tanrı Misafiri, Sönmüş Yıldızlar, Leyla ile Mecnun, Olağan İşler Oyunlar Hançer, Eski Rüya, Ümidin Güneşi, Taş Parçası, Hülleci, Bir Köy Hocası, Babür Şah’ın Seccadesi, Bir Kır Eğlencesi, Ümit Mektebinde, İstiklal, Vergi Hırsızı, Bir Yağmur Gecesi, Balıkesir Muhasebecisi, Tanrıdağı Ziyafeti, Yaprak Dökümü, Eski Şarkı Gezi Anadolu Notları Refik Halit Karay Fıkra ve hikayeler yazdıktan sonra roman türünde eserler gücü çok kuvvetlidir ve gözlemlerini genellikle dış yapı üzerinde tutmuştur. Bu yönüyle “ressam yazar” olarak yönü çok ve Cem adlı dergilerde “Kirpi” takma dıyla siyasi yazılar yazmış ve bu sürgüne bir dili ve başarılı bir üslubu aile hayatı üzerinde durmuştur. Romanİstanbul’un İçyüzü, Yezid’in Kızı, Çete, Sürgün, Anahtar, Bu Bizim Hayatımız, Nilgün, Yeraltında Dünya Var, Dişi Örümcek, Bugünün Saraylısı, 2000 Yılının Sevgilisi, İki Cisimli Kadın, Kadınlar Tekkesi, Karlı Dağdaki Ateş, Dört Yapraklı Yonca, Ayın On Dördü, Yüzen Bahçe Hikaye Memleket Hikayeleri, Gurbet Hikayeleri MizahSakın Aldanma İnanma Kanma, Kirpinin Dedikleri, Agop Paşa’nın Hatıraları, Ay Peşinde, Tanıdıklarım, Guguklu Saat AnıMinelbab İlelmihrab, Bir Ömür BoyuncaGünceBir İçim Su, Bir Avuç Saçma, İlk Adım, Üç Nesil Üç Hayat, Makyajlı Kadın, Tanrıya Şikayet Falih Rıfkı Atay Gezi yazılarıyla tanınan sanatçının anı, makale, fıkra, sohbet türlerinde de eserleri vardır. Eserlerini sade bir dille yazmıştır. Atatürk’e büyük bir hayranlığı olan sanatçı onu anlatan birçok kitap yazmıştır. Gezi Anı Denizaşırı Ateş ve Güneş Yeni Rusya Atatürk’ün Bana Anlattıkları Moskova-Roma Çankaya Bizim Akdeniz Atatürk Ne İdi Taymis Kıyıları Zeytin Dağı Tuna Kıyıları Hind Yolcu Defteri Faşist Roma, Kemalist Tiran, Kaybolmuş Makedonya Fıkra Niçin Kurtulmamak Çile İnanç Kurtuluş Pazar Konuşmaları Bayrak Yakup Kadri Karaosmanoğlu Fecr-i Ati topluluğunda yer almış ve topluluğun özelliklerini benimsediği ferdiyetçi bir sanat anlayışını benimsemiştir. Fecr-i Ati’nin dağılmasından sonra sosyal konulu hikayeler yazmış, sanat toplum içindir anlayışına sosyal yaşamı Yakup Kadri’nin eserlerinin ana konusudur. Tanzimat’tan Cumhuriyet’e kadar sosyal yaşamımızın her alanını realizm ve güçlü bir gözlem gücü ve hikayelerini sağlam bir teknikle yazmış, üslup bakımından da Halit Ziya’dan sonra Türk romanında görülebilen en iyi üslubu ortaya yayımlanan fikir dergisi Kadro’yu Edebiyat döneminde oldukça sade bir kullanmıştır. Roman Kiralık Konak Nur Baba Hüküm Gecesi Sodom ve Gomore Yaban Ankara Bir Sürgün Panoroma Hep O Şarkı Hikaye Bir Serencam Rahmet Milli Savaş Hikayeleri Mensur Şiir Erenlerin Bağından Okun Ucundan Anı Zoraki Diplomat Anamın Kitabı Vatan Yolunda Politikada 45 Yıl Gençlik ve Edebiyat Hatıraları Oyun Nirvana Fıkra Ergenekon Hamdullah Suphi Tanrıöver Hayatını Türk ocaklarındaki çalışmalara adamışve ateşli konuşmalarıyla konuşmalarla Türkçülük akımının yaygınlaşmasını sağlayan sanatçı , hitabet tarzı eserlerinin konusunu güncel olaylardan almıştır. Hitabet Dağ Yolu tüm konuşmaları Makale Günebakan Ruşen Eşref Ünaydın Mülakat türünün ilk kuvvetli eserlerini önemli mülakat eserlerinden biri olan Diyorlar ki eserinde sanatçı, I. Dünya Savaşı yıllarında, tanınmış yazar ve şairlere edebiyat ile ilgili sorduğu sorulara ve aldığı cevaplara yer vermiştir. Diyorlar ki Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülakat Milli Edebiyat Dönemi Bağımsız Sanatçıları Mehmet Akif Ersoy Yirminci asır Türk-İslam milliyetçiliğinin en büyük Müstakim dergisinde yayımlanan yazı ve şiirleriyle toplum içindir düşüncesine bağlı Akif’e göre maddi ve manevi kalkınma için iki şey şarttır Birincisi Müslümanların İslam’ın ilk yıllarındaki saflığına geri dönmesi, ikincisi ise Batı’nın ilim ve anlamda realizm edebiyatımıza onunla girmiştir.”Halkın anlayabileceği dil, ancak kendi dilidir.” demiş ve eserlerini bu yönde Fikret gibi nazmı nesre yaklaştırmış, manzum hikaye tarzının başarılı örneklerini din, hürriyet, doğruluk, ahlak, adalet gibi konulara yer epik ve didaktik aruzla yazmış ve aruzu Türkçeye başarıyla uydurmuştur. Safahat Bölümleri -Safahat -Süleymaniye Kürsüsünde -Hakkın Sesleri -Fatih Kürsüsünde -Hatıralar -Asım -Gölgeler Yahya Kemal Beyatlı Batı şiiri ile eski Türk şiiri arasında köprü iç ahenge çok önem veren sanatçı şiirin “musikiden başka bir musiki” olduğunu düzyazıdan uzaklaştırmasıyla Mehmet Akif ve Tevfik Fikret’ten şiiri dışındaki şiirlerinde aruz ölçüsünü ölüm, beşeri aşk, İstanbul, deniz, sonsuzluk gibi konular şarkı, mesnevi, rubai nazım şekillerini sıklıkla İstanbul Türkçesini başarıyla yanı sıra makale, gezi, anı, deneme, fıkra, mektup gibi türlerde de eserler vermiştir. Şiir Kendi Gök Kubbemiz Eski Şiirin Rüzgarıyla Rubailer Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş Bitmemiş Şiirler Düzyazı Aziz İstanbul Eğil Dağlar Siyasi Hikayeler Siyasi ve Edebi Portreler Edebiyata Dair Çocukluğum Gençliğim Siyasi ve Edebi Hatıralarım Mektuplar Makaleler Milli edebiyat, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında ortaya çıkan, yirminci yüzyılın başlarında II. Meşrutiyet’in ilan edilmesiyle kuvvetlenen Türkçülük akımının savunduğu düşüncelerin edebiyat eserleri vasıtasıyla anlatılmaya başlandığı ve 1911-1923 yıllarını kapsayan dönemdir. OluşumuÖzellikleriSanatçılarıMilli Edebiyat Döneminin OluşumuAslında tanımda belirttiğimiz 1911-1923 yılları arasına milli edebiyatı sıkıştırmak çok büyük bir hata olacaktır. Zira Milli Edebiyat kendinden yıllar önce ortaya çıkmış kıvılcımlardan başlamakla beraber çok daha ileri bir tarihe kadar etkisini devam ettirmiş bir edebi hareketliliktir. Milli edebiyatı anlayabilmek için Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine de hakim olmak gerekir. Osmanlı Devleti’ni bulunduğu zor durumdan kurtarmak için; Osmanlıcılık, İslamcılık, Adem-i Merkeziyetçilik gibi birçok fikir ortaya çıkmıştır. Nitekim bu fikirler devleti kurtarmaya yetmeyince daha sonra kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti ve devrimlerinin de temelinde yer alan Türkçülük akımı kendisine geniş bir kitle bulacaktır. İşte o üzüntüyle geçen dönemlerin ardından, milleti bulunduğu karanlıktan çıkarma gayretiyle ortaya konan fikir hareketlerinin bir sonucu olarak ortaya bu edebiyat uzun bir süre; milleti anlatan, köylüyü anlatan, Anadoluyu anlatan bir edebiyat ortaya konmamıştır divan edebiyatında. İşte bu eksiklikle birlikte, halkın içinde bulunduğu acılı tabloyu da değiştirmek isteyen genç yazar ve şairler memleketi anlatan, Türk milletini anlatan bir edebiyat oluşturma gayreti içerisine girdiler. Özellikle de 1908’de II. Meşrutiyet’in gelmesiyle ortaya çıkan düşünce akımları, eski edebiyatın aşırılığına olan tepki milli edebiyatın temellerinin atılmasını yılında Selanik’te yayımlanan; edebiyat ve sanat dergisi olan Genç Kalemler’de Yeni Lisan adlı bir makale yayımlanır. Bu derginin ve makalenin en önemli tarafı ise milli edebiyat dönemini başlamasında olan büyük rolleridir. Yeni Lisan makalesi Milli Edebiyatın beyannamesi olarak kabul hareketi altında Ali Canip Yöntem, Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp gibi edebiyat sevdalıları Genç Kalemler’ dergisinde toplanarak büyük bir akıma öncülük etmişlerdir. Tertemiz Türkçe ile yazma fikrini kısa sürede birçok yazar da benimsemiştir. Öykü ve roman alanına destek veren bu yeni yazarlar ilerde edebiyatımızın en ünlü kişileri arasında yer alacaklardır. Milli Edebiyat Dönemi temelde milli akımı savunurken bazı şairler eski akımlara dair eserler sunmuşlardır. Bunları en önemlisi Mehmet Akif Ersoy’a ait olan aruz ölçüsü ile yazılmış İstiklal Marşı’dır. Milli Edebiyat akımı Türk Edebiyatı’na sayısız eser Edebiyat şiiri bu dönemde en yüksek seviyelere gelmiştir. Olağanüstü şiirler, kullanılan üslup, kurallar ve bu döneme uygun yazılışı şiiri bu dönemde öne çıkarmıştır. Hece ölçüsünün yanı sıra aruz ölçüsü de bu dönem şiirinde yer edebiyat özellikleri geçmiş edebi akımlara göre oldukça farklıdır. Bu da bu dönemin ne kadar önemli olduğunun kanıtlarından Edebiyat Döneminin Özellikleri1. Bu dönemin en önemli özelliği “milli” olma kavramının edebiyatta kendine yer bulmasıdır. Avrupa’da çok daha önce benimsenen milliyetçilik geç de olsa bu edebiyatla birlikte yaygınlaşmaya Yine başka bir önemli özellik ise dildeki sadeleşmedir. Edebiyatın temelinde yatan en önemli duygu Türkçenin edebiyat dili olarak kullanılması gayretidir. Özellikle Yeni Lisan makalesinin bu konuda çok büyük bir rolü vardır. Bu makaleye göre; Arapça ve Farsçanın dilimiz üzerindeki egemenliği sonlandırılacak, bu dilden gelen kelimelerin yerine mümkün mertebe Türkçe kelimeler kullanılacak, Arapça ve Farsça dil bilgisi kurallarından vazgeçilecek ve İstanbul Türkçesi bütün yurtta konuşma dili olarak Çok uzun süre devam eden aruz-hece ölçüsü tartışması bu edebiyatla birlikte sonlanmıştır. Artık şiirlerde Türkçeye uygun olmayan aruz ölçüsü yerine hece ölçüsünün kullanmak büyük rağbet görmeye Daha çok milli konular bu edebiyatta işlenir hale gelmiştir. Özellikle Anadolu, Türk insanı, köylüler edebiyat konu olmaya Türk halkının ve Anadolunun edebiyata konu olması sırasında gözlemlerden Roman, hikaye, şiir, deneme, eleştiri, makale, tiyatro vb. birçok türde büyük bir gelişim Eskilere yönelik yapılan en büyük eleştirilerden biri olan Batıyı körü körüne taklit etme hususu bu dönemde Sanat bireysellikten kurtarılmış ve toplum için sanat anlayışı egemen Mizah kavramının da bu dönemde geliştiği sene boyunca devam eden bu dönem özelikle dilin sadeleşmesi konusunda altın çağ yaşatmıştır. Ulus anlayışı ve milliyetçilik ruhu bu dönemde kabarmıştır. Milli Edebiyat dönemi sanatçıları gerek eserleri gerekse de bu yeni akımda yer aldıkları için kısa sürede tanınmış, edebiyat tarihinde yer Edebiyat Dönemi SanatçılarıÖmer SeyfettinZiya GökalpMehmet Emin YurdakulRefik Halit KarayReşat Nuri GüntekinHalide Edip AdıvarYakup Kadri KaraosmanoğluYahya Kemal BeyatlıAyrıca Bkz -> KONU VİDEOSU Türk Dili ve Edebiyatı dersi denilince hemen aklımıza yazarlar ve eserleri gelir. Tarih boyunca birçok yazar kendi akımını ve zihniyetini oluşturmuştur. Özellikle Kurtuluş savaşı yıllarında kendi milli edebiyat zihniyetini oluşturmuştur. Bu dönemde birçok gelişmeler yaşanmış ve bu gelişmeler edebiyatımıza yansımıştır. İşte bu dönemde Milli Edebiyat Dönemi Sanatçıları ve eserleri oluşmuştur. Milli edebiyat döneminde eserler veren yazarlar, şairler o dönem insanların hüznünü, mutluluğunu ve yaşantısını edebiyat aracılığıyla insanlarla buluşturdular. Milli edebiyat dönemi sanatçıları konusunda geçmeden önce Milli Edebiyat döneminin özelliklerinden kısaca bahsedelim. Milli Edebiyat Dönemi ÖzellikleriMilli Edebiyat Dönemi Sanatçıları ve EserleriMilli Edebiyat Dönemi Kısa Bir Bilgi Milli Edebiyat Dönemi Özellikleri Milli Edebiyatla yazarlar ve şairler artık milli kaynaklara yönelmiş ve ulus kavramı üzerinden eser vermeye başlamıştır. Yani ulusçuluk akımı temel konularını oluşturmuştur. Milli Edebiyat dönemi 1911 yılında Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem ve Ziya Gökalp’in yayımladıkları Genç Kalemler dergisiyle başlamıştır. Bu dergi kısa sürede etkisini göstermiş ve böyle bir akımın çıkmasında öncülük etmiştir. Sanatçılar eserlerini yalın, sade ve anlaşılır bir diller yazmışlardır. Eserlerinin konusunu yurt sorunları ve ulusal değerler oluşturmuştur. Bu dönemde öykü ve roman sayısı da artmıştır. Özellikle, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin ve Refik Halit Karay bu türde epey güzel ve etkileyici eserler vermişlerdir. Bu dönemde aruz ölçüsü yerine hece ölçüsü kullanılmış ancak Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, İStiklal Marşını aruz ölçüsüyle yazmıştır. Milli Edebiyat dönemi 1911-1923 yılları arasında geniş etkisiyle sürmüştür. Milli Edebiyat Dönemi Sanatçıları ve Eserleri Ömer SEYFETTİN 1884 – 1920 Türk Edebiyatının en önemli hikaye yazarı arasında yer alıyor. 1884 yılında doğdu ve 1920 yılında hayatını kaybetti. Maupassant tarzı olay hikayeciliğinin bizdeki öncülerinden biridir. Ömer SEYFETTİN hikayeciliği bir meslek olarak kabul etmiştir. Fazla sözcüklerden, söz oyunlarından ve yabancı sözcüklerden kaçınmıştır. Eserlerini halkın anlayabileceği sade ve yalın bir dille ortaya koymuştur. Eserlerinde sade bir dil kullandı ve hikayelerinden kolayca anlaşıldı. Yayımlandığı Yeni Lisan adlı makalesi Milli Edebiyat Döneminin kanunu sayılabilir. Yani Milli Edebiyat dönemiyle ilgili kuralları ilk defa belirtmiştir. Eserlerinde Anadolu insanının yaşantısı ve sorunlarını işlemiştir. Temel olarak görüşü daima milliyetçilik üzerine olmuştur. Özellikle çocukluk anılarını ve efsanelerini hikayelerde işlemiştir. Eserleri Hikâye Ashab-ı Kehfimiz, İlk Düşen Ak, Yüksek Ökçeler, Bomba, Bahar ve Kelebekler, Forsa, Beyaz Lale, Aşk Dalgası, Gizli Mabet, Tarih Ezeli Bir Tekerrür, Pembe İncili Kaftan, Kaşağı, Falaka, Kızıl Elma Neresi, Başını Vermeyen Şehit, Diyet, And, Teke Tek, Kütük, Harem uzun hikâye Efruz Bey, Yalnız Efe… Ziya GÖKALP 1876 – 1924 1876 yılında doğdu ve 1924 yılında hayatını kaybetti. Türk milliyetçiliğini ön plana çıkarmış ve bunu sistemleştirmiştir. Eserlerinde sade bir dil kullanarak halka ulaşmayı hedeflemiştir. Halkın sorunlarını ve dertlerini eserde dile getirmiştir. Türkçülük, Türk Milletini yükseltmektir anlayışından yola çıkarak daima Türkçülük doğrultusunda yazarlık hayatını sürdürmüştür. EserleriTürkçülüğün Esasları, Kızıl Elma, Türkleşmek-İslamlaşmak -Muasırlaşmak, Türk Medeniyet Tarihi, Malta Mektupları. Mehmet Emin YURDAKUL 1869 – 1944 1869 yılında doğdu ve 1944 yılında hayatını kaybetti. Anadolu insanının düşmanlara karşı verdiği mücadeleyi en iyi şekilde eserlerinde anlatmıştır. Şiirlerinde coşkulu bir anlatım vardır. Sanat toplum içindir anlayışını benimsemiş ve toplum anlayışı üzerine eserler vermiştir. Eserlerinde hece ölçüsü kullanmıştır. Cenge Giderken adlı şiirinde hece ölçüsü kullanmış ve hece ölçüsünün kullanılmasına öncülük etmiştir. Mehmet Emin Yurdakul şiirleriyle Mustafa Kemal Atatürk’ü etkilemiştir. Türk Şairi ve Milli Şair unvanlarıyla anılır. Eserleri Türkçe Şiirler, Türk Sazı, Ey Türk Uyan, Tan Sesleri, Ordunun Destanları, Zafer Yolunda, Turana Doğru, İsyan ve Dua, Mustafa Kemal, Fazilet ve Adalet. Ali Canip YÖNTEM 1887 – 1967 Önceleri Fecr-i Ati topluluğundan yer alırken sonradan, Genç Kalemler dergisine geçmiştir. Hem hece ölçüsünü hemde aruz ölçüsünü kullanmıştır. Makaleleri, eleştirileri ve edebiyat tarihi araştırmalarıyla tanınmıştır. Eserleri Şiir Geçtiğim Yol Makale Milli Edebiyat Meselesi ve Cenap Bey’le Münaka­şalarım Antoloji Türk Edebiyatı Antolojisi Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU 1889 – 1974 1889 yılında doğdu ve 1974 yılında hayatını kaybetti. Eserlerinde Tanzimat Döneminden, Milli Edebiyat dönemine kadar geçen süredeki dönüşümlere yer vermiştir. Milli dönem edebiyatı sanatçıları arasında yer alan yazarımız edebiyatın her alanında eserler vermiştir. Fecr-i Ati topluluğu içerisinde yer alırken, bu topluluğun dağılmasında sonra Milli Edebiyat dönemi sanatçıları arasında yer almıştır. Eserlerinde çoğunlukla toplumsal olaylardan bahsetmiştir. Özellikle I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş savaşını konu almıştır. ”Toplum için sanat” anlayışını benimsemiştir. Yazmış olduğu Yaban adlı romanıyla, edebiyatımıza tezli roman örneğini kazandırmıştır. Atatürkçü bir çizgide hareket etmiştir. Roman türünde verdiği eserler ile ön plana çıkmıştır. Çok kuvvetli gözlem gücü vardır ve gözlem gücüyle oluşturduğu kaliteli eserler vermiştir. Realist bir görüş savunmuştur. Eserlerinde bazen aydın-halk fikir çatışmasına yer vermiştir. İlk romanı olan Kiralık Konak’ta Tanzimat’tan I. Dünya Savaşı’nın sonuna bir ailenin üç kuşağını; Hüküm Ge­cesi, Sodom ve Gomore’de İstanbul’un mütareke yıllarını; Yaban’da Ahmet Celal karakterinden hareketle Kurtuluş Savaşı yıllarındaki Anadolu’yu ve aydın-halk kopukluğunu; Panorama’da Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki yenilikleri, Atatürk’ün ölümünden sonraki yılları anlatır. Eserleri Roman Kiralık Konak, Yaban, Ankara, Sodom ve Gomore, Hüküm Gecesi, Panorama, Nur Baba, Hep O Şarkı, Bir Sürgün Hikâye Bir Serencam, Milli Savaş Hikâyeleri, Rahmet Mensur Şiir Erenlerin Bağından, Okun Ucundan Anı Zoraki Diplomat, Anamın Kitabı, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, Vatan Yolunda, Politikada 45 Yıl Ulus gazetesinde Kurtuluş Savaşı’yla ilgili yazdığı ma­kaleleri Ergenekon Biyografi Atatürk Mehmet Fuad KÖPRÜLÜ 1890 – 1927 1890 yılında doğru ve 1920 yılında hayatını kaybetti. Önce edebiyata Fecr-i Ati topluluğuyla girdi. ancak bu topluluğun dağılmasıyla Milli Edebiyat’a katıldı. Türk kültürünün geliştirilmesi ve uygarlığıyla ilgili araştırmalar yaptı. Dünyaca bilinen Türk tarih bilim adamıdır. Ordinaryüs Profesör unvanı almıştır. Yunus Emre ve Hoca Ahmet Yesevi’yi Türk Edebiyatına tanıtmıştır. Eserleri Edebiyat tarihi Makale Türk Edebiyatında İlk Muta­savvıflar, Türk Edebiyatı Tarihi, Türkiye Tarihi, Azeri Edebi­yatına Ait İncelemeler, Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları, Türk Saz Şairleri… Halide Edip ADIVAR 1884-1964 1884 yılında doğdu ve 1964 yılında hayatını kaybetmiştir. Tekniği zayıf olmasına rağmen anı, hikaye, roman türünde eserler vermiştir. Romanlarında tasvir ve tahlil örnekleri ön plana çıkmaktadır. Romanlarında daha çok güçlü kişilikli kadınları ön plana çıkarmaktadır. Kurtuluş Savaşını işlediği Ateşten Gömlek ve Vurun Kahpeye gibi romanlarıyla tanınmıştır. Ayrıca Ateşten Gömlek adlı eser Kurtuluş Savaşını konu alan ilk romandır. Sıkça sorularda karşınıza çıkabilir. Handan, Seviye Talip gibi romanlarında aşk ve kadın psikolojisini işlemiştir. Sonraki yıllarda milliyetçilik akımını ve toplumsal konuları eserlerinde ele almıştır. Sinekli Bakkal romanında sonraki eserlerinde sıklıkla sosyal çevre tasvirlerini ön plana çıkarmıştır. Realizm anlayışından etkilenmiştir. Eserleri Roman Seviye Talip, Handan, Son Eseri, Yeni Turan, Ateşten Gömlek, Kalp Ağrısı, Vurun Kahpeye, Sinekli Bak­kal, Tatarcık, Yol Palas Cinayeti… Hikâye Dağa Çıkan Kurt, Harap Mabedler, İzmir’den Bur­sa’ya, Kubbede Kalan Hoş Seda Anı Türkün Ateşle İmtihanı, Mor Salkımlı Ev Tiyatro Kenan Çobanları, Maske ve Ruh Refik Halit KARAY 1888 – 1966 Türkçeyi usta gibi kullanmıştır. Edebiyatın her türünden eserler vermiştir. Deneme, fıkra, mizah, hiciv, roman ve hikâye 15 yıllık bir sürgün hayatı yaşamıştır. Sürgün olduğu yerler Beyrut ve Halep Sürgün hayatıyla tanıdığı Anadolu’yu ve Anadolu dışını eserlerinde anlatmıştır. Tasvir ve tahlilleri eserlerinde sıkça kullanmış ve eserlerini sanatlı bir dille oluşturmuştur. Memleket Hikayeleri adlı eseriyle Anadolu hikayelerini konu almış ve ilk Anadolu hikayelerini anlatmıştır. Memleket edebiyatının en önemli temsilcisidir. Aydede adından bir mizah dergisi çıkarmıştır. ”Kirpi” lakabını kullanarak, mizahi hicivler yazmıştır. Realizmden etkilenmiştir. Eserleri Roman Yezidin Kızı, Sürgün, Bugünün Saraylısı, Kadınlar Tekkesi, Yeraltında Dünya Var, İstanbul’un İçyüzü, Çete, Nilgün Hikâye Memleket Hikâyeleri, Gurbet Hikâyeleri Mizah Kirpinin Dedikleri Tiyatro Deli Reşat Nuri GÜNTEKİN 1889 – 1956 Roman, gezi, öykü, tiyatro ve eleştiri türünde birçok eser vermiştir. Eserlerini sade bir dille oluşturmuş ve Türkçe’nin bütün canlılığını kullanmıştır. Milli Edebiyat Dönemi Sanatçıları arasında yer alan yazarımızı Çalıkuşu adlı eserler tanınmıştır. Bu eserde öğretmen Feride’nin Anadolu’da yaşadıkları anlatılmıştır. Çalıkuşu köy yaşamını ve köy yaşayışını anlatan ilk romanlardandır. Ülkemizde dizisininde yapıldığı Yaprak Dökümü adlı eserinde Batılaşmanın Türk ailesi üzerinde etkisi anlatılmıştır. Yeşil Gece adlı eserinde ise, Kurtuluş Savaşı yılları ve sonrasında dini istismar eden kişilerin eleştirisi anlatılmıştır. Öğretmenlik yaptığı için Anadolu’yu çok güzel tanımış ve gözlemci yeteneği gelişmiştir. Romantizm ve realizm akımlarından etkilendi. Anadolu Notları adlı gezi türündeki eserinde görevi sırasında gözlemlediklerini anlatmıştır. Cumhuriyet Dönemi Edebiyatının içinde de yer almıştır. Eserleri Roman Çalıkuşu, Gizli El, Acımak, Damga, Dudaktan Kalbe, Akşam Güneşi, Bir Kadın Düşmanı, Yeşil Gece, Yaprak Dökümü, Kızılcık Dalları, Eski Hastalık, Değirmen, Miskinler Tekkesi, Harabelerin Çiçeği, Kavak Yelleri, Son Sığınak, Kan Davası Hikâye Olağan İşler, Leyla ile Mecnun, Sönmüş Yıldızlar, Tanrı Misafiri Gezi Kitabı Anadolu Notları Tiyatro Hançer, Balıkesir Muhasebecisi, Tanrıdağı Ziyafeti, Hülleci, Ümidin Güneşi. Ayrıca “Yaprak Dökümü” romanı tiyatroya uyarlanmıştır. Falih Rıfkı ATAY 1884 – 1971 Makale, anı, fıkra, gezi yazıları türünde eserler ortaya koymuştur. Eserlerinde genellikle Kurtuluş savaşı, Batılılaşmayı ve cumhuriyeti konu almıştır. Yakın arkadaşı olan Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili anı türünde eserler vermiştir ve böylelikle tanınmıştır. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nda da yer almıştır. Eserleri Anı Ateş ve Güneş, Zeytindağı, Çankaya, Atatürk’ün Hatıraları, Babamız Atatürk Gezi Yazısı Deniz Aşırı, Taymis Kıyıları, Tuna Kıyıları, Hind, Bizim Akdeniz, Yolcu Defteri, Yeni Rusya, Gezerek Gördüklerim İbnürrefik Ahmet Nuri SEKİZİNCİ 1874 – 1935 Dönemin güldürü tarzında eserler vermiştir. Özellikle Fransızcadan çeviriler yaparak edebiyatımıza tiyatro oyunları kazandırmıştır. Oyun tekniği yönünde etkileyici eserler vermiştir. Eserleri Tiyatro Türk Kızı, Köprülüler, İstanbul Efendisi, Lâle Devri, Macun Hokkası, Yedekçi Kaşıkçılar, Atlı Ases, Demirbaş Şarl, Moda Çılgınları, İtaat İlâmı, Fermanlı Deli Hazretleri, Aynaroz Kadısı, Kafes Arkasında, Bir Kavuk Devrildi, Mum Söndü, Pazartesi-Perşembe, Gül ve Gönül, Balaban Ağa, Selma, Genç Osman, Gücü Gücü Yetene, Kadın Tertibi, Kısmet Değilmiş gibi kendi yazdığı; Hisse-i Şayia, Sekizinci, Ceza Kanunu gibi uyarlama oyunları vardır. Musahipzade CELAL 1870 – 1959 Milli Edebiyat döneminde en çok oyun türü eserler veren sanatçıdır. Tekniği zayıf ancak; gözlem, ayrıntı ve eleştirel komedi türlerinde bolca oyun yazmıştır. Eserlerinin konuları halk hayatından almıştır. Eserleri Tiyatro Köprülüler, Fermanlı Deli Hazretleri, Aynaroz Kadısı, Bir Kavuk Devrildi Aka GÜNDÜZ 1886 – 1958 İlk eserlerini Selanik’te Çocuk Bahçesi ve Genç Kalemler dergilerinde yayımlandı. Daha önce tanınmayan yazar Milli Edebiyat topluluğuna katılmasıyla tanınmıştır. Hikaye, tiyatro, şiir türlerinde eserler verdi. Gazeteci olarak farklı dergilerde yazılar yazmıştır. Sade anlaşılır bir dil kullanmıştır. Romantik, realist ve güçlü romanlarıyla ön plana çıkmıştır. Eserleri Hikâye Türk Kalbi, Kurbağalar, Bu Toprağın Kızları Roman Dikmen Yıldızı, Yayla Kızı, Bir Şoförün Gizli Defteri Hamdullah Suphi TANRIÖVER 1885 – 1966 İlk önce Fecr-i Ati topluluğu içinde yer almış ve daha sonra Milli Edebiyat topluluğunda yer almıştır. Türkçülük ve Milli Edebiyat akımlarına büyük katkıda bulunmuştur. Nutuk ve Hitabetleriyle tanınan sanatçıdır. Özellikle Kurtuluş Savaşı yıllarda halkı aydınlatmak amacıyla hitabet gücünü etkili bir biçimde kullanmıştır. Eserleri Hitabet Dağ Yolu Makale Günebakan Halide Nusret ZORLUTUNA 1901 – 1984 Kurtuluş savaşı yıllarında yayımlandığı “Git Bahar” şiiriyle tanınmıştır. Şiirlerini sade bir dille oluşturmuştur. Hece ölçüsü kullanmıştır. Cumhuriyet Edebiyatının hemen sonrasında, ”Hisar” dergisinde bulunmuştur. Eserleri Şiir Geceden Taşan Dertler, Yayla Türküsü Rıza Tevfik BÖLÜKBAŞI 1869 – 1949 Edebiyatımızda ”Filozof Rıza” olarak tanınmaktadır. İlk başlarda Tevfik Fikret ve Abdülhak Hamit Tarhan’dan etkilendi ve aruz ölçüsü kullanarak şiirler yazdı. Sonraki yıllarda edebi kişiliğinin ön plana çıkmasıyla Aşık Tarzı ve Dini -Tasavvufi halk şiiri geleneğinden faydalanarak, duygulu, içten koşma ve nefesler yazmıştır. “Uçun Kuşlar” adlı şiiriyle geniş kesimlerce sevilmiştir. Eseri Şiir Serab-ı Ömrüm Mithat Cemal KUNTAY 1885 – 1956 Vatan ve kahramanlık şiirleriyle ön plana çıkmıştır. Epik ve lirik şiirleriyle tanındı. Üç İstanbul adlı önemli bir romanı vardır. “Üç İstanbul” romanı Abdülhamit, Meşrutiyet ve Mütareke dönemleri İstanbul’unu konu edinir. Eser, çökmüş kurumları ve yozlaşmış insanların aşk, çıkar ilişkilerini ele alırken daha geniş boyutta Osmanlı Devleti’nin hangi şartlar ve kişilikler altında çöktüğünü de sergiler. Eserleri Şiir Türk’ün Şehnamesi Monografi Namık Kemal, Mehmet Akif Roman Üç İstanbul Ebubekir Hazım TEPEYRAN 1864 – 1947 Küçük Paşa adlı romanıyla tanınmıştır. Bu roman Nabizade Nazım’ın Karabibik’inden sonra köyü konu edinen kinci eserdir. Küçük Paşa adlı romanda köylü bir anne ile oğlu anlatılıyor. Köy yaşamının nesnelliği ve gerçekçiliği bu romanda etkileyici bir şekilde işlenmiştir. Eserleri Roman Küçük Paşa Hikâye Eski Şeyler Anı Belgelerle Kurtuluş Savaşı Anıları Milli Edebiyat Dönemi Kısa Bir Bilgi Milli Edebiyat Dönemi Sanatçıları ve Eserleri lise döneminde öğrenilen bir konudur. Bu konuyu güzel bir şekilde öğrenmeniz gerekmektedir. Sıkça üniversite sınav soruları ve diğer sınavlarda bu konuda sorular çıkabilmektedir. Milli Edebiyatı dönemi sanatçılarının bütün özelliklerini ve eserlerini sizlerle paylaştık. Milli Edebiyat dönemi sanatçıları hakkında paylaşmadığımız bilgi neredeyse kalmadı. Eksik herhangi bir bilgi görüyorsanız mutlaka bunu yorum olarak bildirin. Giriş Tarihi 1432 Son Güncelleme 1432 Dilde sadeleşmeye gidileni teknik olarak Aruz'dan vazgeçilerek hece yöntemine geçilen bu dönem, yalnızca içerik olarak değil teknik olarak da şiirde çok önemli değişikliklerin yapıldığı bir dönemdir. Bu dönem şairlerinin ve yazarlarının hepsi aslında birer fikir insanıydılar. Fikirlerini edebiyat yolu ile açıklıyor ve destekliyorlardı. Ortak küme vatanseverlik, milliyetçilik ve Türkçülüktü elbette. Milli Edebiyat Dönemi Özellikleri Milli edebiyat döneminde, edebiyat içerisinde bir milliyetçilik durumu gözükmektedir. Bu dönemde, Türk Edebiyatının ve Türk halkının asıl şiirinin halk şiiri olduğu düşünülmüş ve benimsenmiştir. Bu dönem şairleri, şiirlerde aruz ölçüsünü kullanmamayı önermiş, hece ölçüsünün kullanılması gerektiğini düşünmüş ve savunmuşlardır. Dilde bu zamana kadar yoğun bir şekilde kullanılan Farsça ve Arapça kelimeler de reddedilmiş, sert bir tavır çekilmiştir. Milli edebiyat döneminde yayınlanan eserlerde Öz Türkçe kelimeler kullanılmaya gayret edilmiş ve bu yönde teşvikler yapılmıştır. Sözlü ve sanatlı şekilde kaleme alınan ve yapılan söyleşilerden bu dönemde kaçınılmış ve uzak durmaya özen gösterilmiştir. Yazılan eserlerin genel kompozisyonu milli meseleler üzerine ve milli değerleri yüceltmek üzeredir. Yani millet edebiyatı için milletin anlatıldığı edebiyat demek doğru bir önerme olabilir. Türk edebiyatında sadeleşme düşüncesinin arşa çıktığı dönemlerden bir tanesidir. Halk diline daha yakın bir anlayış benimsenmiştir çünkü bu dönemin şairleri ve yazarları, halk anlamadıktan, okuyamadıktan ve bilinçlenemedikten sonra yazdıkları eserlerin pek de bir kıymet-i harbiyesi olmadığını düşünmüşlerdir. Bu dönemde üretim yapan ve eserler üreten yazarlar, halk edebiyatı döneminde yazmış olan sanatçılardan ve onların eserlerinden net bir şekilde etkilenmişlerdir. Bu yazarların eserlerinden esinlenerek kendi eserlerini zenginleştirmişlerdir. Bu dönemde, ilk kez bir edebi akım gözlerini Anadolu'ya yöneltmiştir. Milli Edebiyat temsilcileri, Anadolu'nun milli meselelerini ve vakalarını şiirlerinde yansıtarak, bir farkındalık ve milliyetçilik uyandırma çabasında olmuşlardır. Bu özelliğiyle, halkçı bir edebiyat akımıdır demek herhalde yanlış olmayacaktır. Milli Edebiyat Dönemi Yazarları Ömer Seyfettin 1884 – 1920 Ömer Seyfettin, Türk edebiyatının en önemli hikayecisi olarak bilinmektedir. Kendisi, Anadolu insanının yaşam koşullarını anlattığı hikayeler yazmış, dilde, fikir ve işte milliyetçilik düşüncesini zihinlere kazımıştır. Ömer Seyfettin, sade dil akımının öncüsü olarak kabul edilen, oldukça önemli bir aydınımızdır. Bomba, Yalnız Efe, İlk Düşen Ak, Efruz Bey, Yüksek Ökçeler, Bahar ve Kelebekler, Gizli Mabet gibi eserleri, onun en çok bilinen eserleri arasında yer almaktadır. Reşat Nuri Güntekin 1889 – 1958 Kendisi, Aynı Ömer Seyfettin'in yaptığı gibi, Anadolu insanının sıkıntısını ve derdini kendi derdi benimsemiş, bunları eserlerinde yansıtmıştır. Bunu yaparken kullandığı dil sadedir ve yapmacıksız, yani akıcıdır. Reşat Nuri Güntekin, müfettişlik yaptığı dönemde Anadolu'yu bol bol gezme imkanı bulmuş ve bu coğrafyayı da, bu coğrafya insanını da tanıma şansı bulmuştur. Onun en ünlü eserleri, Çalıkuşu, Damga, Dudaktan Kalbe, Acımak, Yeşil Gece, Yaprak Dökümü ve Kızılcık Dallarıdır. Yahya Kemal Beyatlı 1884 – 1958 Yahya Kemal, modern edebiyatımızın en önemli ve büyük şairlerinden bir tanesidir. Kendisini tek bir çerçevede yorumlamak yanlıştır çünkü o, edebiyatın neredeyse her alanında eser vermiş biridir. Fakat asıl ününü şiirle kazanmıştır. Parnasizm akımından etkilenen Yahya, İstanbul, Osmanlı'nın yüce zamanları, tabiat ve ölüm hakkında temalarda yazmıştır. Onun sözüyle "şiir, musikiden başka bir musiki"dir. Aruzu Türkçeye başarıyla uygulayarak batılı tarza şiirimize düzen veren bu şairin en önemli eserleri Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgarlarıyla, Aziz İstanbul, Eğil Dağlar, Portreler, Rubailer ve Hayyam'ın Rubailerini Türkçe Söyleyiş'tir. Peyami Safa 1899 – 1961 Peyami Safa, yazarlığa geçim derdi dolayısıyla başlayan, fakat aynı zamanda edebiyat, psikoloji, tıp ve felsefe gibi alanlarda çok yeterli olan, psikolojik çözümlemeleri çok başarılı bir yazardır. Server Bedii, onun lakabıdır. Kendisi bir ayağından sakat olduğundan dolayı bu psikoloji eserlerine de yansımıştır. En bilindik eserleri Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Sözde Kızlar, Mahşer bir Akşamdı, Canan ve Harbiye'dir. Refik Halit Karay 1888 – 1965 Refik Halit, halk dilini eserlerine çok başarılı bir şekilde yansıtmasıyla ünlüdür. Kuvvetli bir gözlemcidir fakat dış gözlem için geçerlidir bu durum. İyi bir iç gözlemci sayılamaz. En bilindik eserleri Memleket Hikayeleri, İstanbul'un İçyüzü ve Yezidin Kızıdır. Halide Edip Adıvar 1884 – 1964 O sadece bir edebiyatçı değil, aynı zamanda savaşçıdır. Cephe gerisinde mücadele veren Halide Edip, romanlarında aşkı, doğu-batı çatışmasını, eski-yeni kavgasını ve kadın psikolojisini incelemiştir. Gözlem gücü yüksek bir yazardır ve edebiyatın her alanında eserler vermiştir. Onun en ünlü eserleri Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Türkün Ateşle İmtihanı, Sinekli Bakkal ve Mor Salkımlı Ev'dir. Mehmet Emin Yurdakul 1869 – 1944 Anadolu halkının yabancılara olan mücadelesini çok iyi yansıtmış, toplumcu sanat anlayışında olan fakat milliyetçi çizgide eserler veren ve hece ölçüsünü kullanan bir şairdir. En bilindik eserleri Türkçe Şiirler, Türk Sazı, Ey Türk Uyan, Tan Sesleri'dir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu 1889 – 1974 Fecr-i Ati'nin dağılmasından sonra edebiyatın her alanında eser veren Yakup Kadri, Atatürkçü ve Anadolucudur. Esas ününü romanlarda kazanmış olan realist bir yazardır. En ünlü eserleri Kiralık Konak, Ankara, Nur Baba, Yaban, Sürgün, Panaroma, Milli Savaş Hikayeleri'dir. Ziya Gökalp 1876 – 1924 Kendisi Türk milliyetçiliğini esaslara bağlayarak sistematize eden değerli bir aydınımızdır. Eserlerinde halk dilini kullanan Ziya Gökalp, Türkçülüğü de "Türkçülük, Türk milletini yükseltmektir" olarak açıklamıştır. En ünlü eserleri Kızıl Elma, Türkçülüğün Esasları, Türkleşmek – İslamlaşmak – Muasırlaşmak, Türk Medeniyet Tarihi, Malta Mektupları. Milli Edebiyat Dönemi Hikaye Bu dönem hikayelerinde yazarlar ülke problemlerine eğilmiş, bunların üstesinden gelip sorunları çözebilecek kahramanlar ve düşünceler üretmiş, betimleme ve çözümlemede gerçekliğe doğru keskin bir geçiş yapmışlardır. Fakat yine de her bir sanatçı kendi kişiliğini eserlerine yansıtarak kendi fikirlerini de öne sürmüşlerdir. Milli Edebiyat Dönemi Şiir Bu dönemde şairler, şiir anlayışı olarak Fecr-i Ati dönemi şairlerinden pek fazla ayrılmamışlardır. Fakat yine de konu seçimi şaire bırakıldığı için yer yer problemler çıkmıştır. Biçim olarak Aruz yerine Hece Ölçüsünün kullanılması, şiir tekniğinde büyük bir yeniliktir. Eski şairlerdeki o samimi lirik ve mistik atmosferi onlar da şiirlerinde devam ettirmişlerdir. Milli geçmişe bağlanıp edebiyatın da milli bir hale gelmesi gerektiğini savundular. Halk edebiyatının şiir biçimlerinden faydalanma yoluna giden bu kişiler, şiirde de milli kaynaklara yönelmişlerdir. Eserleri sade bir dille kaleme alarak çeşitli nazım biçimlerini şiirlerinde sergilemişlerdir.

milli edebiyat dönemi sanatçıları ve eserleri şifreleme